Dergimizin 16. sayısı çıktı...
Sarı Lacivert Derneği’nin yayın organı Sarı Lacivert Dergisi’nin 16. Sayısı yayınladı. Derneğin 22. Kuruluş yıldönümünü kapağına taşıyan dergide, derneğin gerçekleştirdiği faaliyetler, köşe yazıları, ilgiyle okunan röportajlar yer alıyor.
Dergimizi Okumak İçin Tıklayınız...

Dergimizin 15. sayısı çıktı...
Dergimizi Okumak İçin Tıklayınız...

Dergimizin 14. sayısı çıktı...
Dergimizi Okumak İçin Tıklayınız...

Dergimizin 12. sayısı çıktı...

Dergimizin 11. sayısı çıktı...

Sarı Lacivert Derginin 10. sayısı çıktı..

Sarı Lacivert Derginin 9. sayısı çıktı..

Sarı Lacivert Derginin 8. sayısı çıktı..

Ülkemizin bölünmez bütünlüğünü, milletimizin özgürlüğünü ve demokrasiyi hedef alan darbe girişimini kınıyor ve reddediyoruz. Bu girişimin engellenmesi yolunda büyük bir sınav veren milletimiz, demokrasiye ve özgürlüğe sahip çıkmıştır. Menfur olaylarda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ulusumuza başsağlığı diliyoruz.
Saygılarımızla,
Sarı Lacivert Derneği

Dergimizin 6. sayısı çıktı...

Dergimizin 5. sayısı çıktı...

Dergimizin 4‘üncü sayısı çıktı...

Hep inandık, hiç vazgeçmedik.
Kumpaslara…
Kulübümüze karşı kurulan hain tuzaklara…
Fenerbahçe'mize, Başkanımıza ve Yöneticilerimize sürülmeye çalışılan lekelere…
Hiç inanmadık, hep direndik…
Sonunda kaçan, lekelenen, kendi tuzaklarında kaybolanlar onlar oldu.
Evet, artık onların 3 Temmuzları değil, bizim 9 Ekimlerimiz var...
3 Temmuz’dan çok daha güçlü, çok daha heyecanlı, çok daha öz güvenliyiz.
9 Ekim, birlik ve beraberliğin, azmin, inancın, kararlılığın önünde hiçbir gücün duramayacağını anlatan, gösteren, yaşatan her bir Fenerbahçelinin tarihe kazıdığı bir gündür...
İlk ve son sözümüz aynı: İyi ki Fenerbahçe'liyiz…

Değerli Üyemiz,
Bilindiği gibi bugün milli futbolcumuz Mehmet Topal’ın aracına silahlı saldırı düzenlenmiş, aracın içinde bulunan futbolcularımız Mehmet Topal ve Uygar Mert Zeybek saldırıyı yara almadan atlatmışlardır. Bu hain saldırıyı şiddetle ve esefle kınıyoruz.
Fenerbahçemiz’e karşı adeta sistemli bir şekilde gerçekleştirilen bu saldırıların engellenmesi için, faillerin bulunması ve adli makamlarca en ağır şekilde cezalandırılması şarttır. Cezasız kalan her suç, bir sonrakini cesaretlendirmekte, hain ve kirli ellerin fütursuzca yeni suçlar işlemesine zemin hazırlamaktadır.
Futbolcularımıza ve büyük camiamıza geçmiş olsun diyor, tüm ilgili ve yetkililerden, bu menfur saldırının faillerinin bir an önce bulunmasını ve adalete teslim edilmesini bekliyoruz.
Saygılarımızla

SİZ SALDIRDIKÇA BİZ DAHA ÇOK SEVECEĞİZ…
Tarih 4 Nisan…
Fenerbahçemiz Futbol Kafilesine hain bir saldırı düzenlendi…
Aynı gün Kadın Masa Tenisi Takımımız Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğunu kazandı…
12 Nisan’da Kadın Basketbol Takımımız FIBA Kadınlar Euroleague’de Avrupa dördüncüsü oldu.
12 Nisan’da Kadın Voleybol Takımımız Süper Kupa’yı aldı.
20 Nisan’da Kadın Kürek Takımımız Türkiye Şampiyonu oldu.
20 Nisan’da Erkek Basketbol Takımımız Maccabi’yi İsrail’de yenerek Final Four’a kaldı…
20 Nisan’da Futbol Takımımız Bursaspor’u yenerek 7 hafta kala liderlik koltuğuna oturdu…
Ve tarih 24 Nisan…
Maalesef bir saldırı da Fenerbahçe Ankara Şubemize yapıldı…
Siz saldırdıkça biz daha çok maç kazanacak, şampiyon olacağız…
Siz saldırdıkça biz amatör profesyonel demeden yurtiçi ve yurtdışında daha fazla kupa kazanacak, tarih yazmaya devam edeceğiz.
Siz saldırdıkça biz daha da büyüyecek, güçlenerek hedeflerimize yürüyeceğiz…
Siz saldırdıkça biz daha çok sahip çıkacak, onu koruyacağız…
SİZ SALDIRDIKÇA BİZ DAHA ÇOK SEVECEĞİZ!

Fenerbahçe Futbol Takımı kafilesine düzenlenen hain saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Kafilemize ve Camiamıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, yaralanan araç sürücüsü Ufuk Kıran'a acil şifalar diliyoruz.
Sporun, barış, dostluk, kardeşlik demek olduğunu unutan ve özelikle sporda ayrışma ve kutuplaşma yaratan bazı isim ve camiaların tutum ve davranışları olayları bu noktaya getirmiştir.
Tüm yetkililerden beklentimiz, önce bu olayın hiçbir karanlık nokta kalmayacak şekilde aydınlatılması, sorumluların bir an önce adalete teslim edilmesi, sonrasında benzer olayların yaşanmaması için gerekli adımların atılmasıdır.
Özellikle vurgulamak isteriz ki Fenerbahçe Sarı Lacivert Derneği olarak bu vahim ve planlı saldırının sorumlularının ceza alması için sonuna kadar takipçi olacağız.
Saygılarımızla,

Bilindiği gibi 8. Süper Kupa finali 25 Ağustos Pazartesi günü oynanmış ve Fenerbahçemiz bu kupayı üçüncü kez kazanma başarısını göstermiştir.
Öncelikle maden şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz. Kupa finalinde üstün bir oyun ortaya koyarak Galatasaray’ı mağlup eden ve müzemize bir kupa daha kazandıran takımımızın değerli oyuncularını, teknik ekibini ve yönetimini can-ı gönülden kutlarız.
Üzülerek görmekteyiz ki, kupa maçı sonrası gündem değiştirmek amacıyla spor kamuoyunda yapılan spekülatif girişimler, kalecimiz Volkan’a verilen cezayla birlikte amacına ulaşmış bulunmaktadır.
Maçtan saatler önce İzmir’de, ardından Manisa’da yaşanan ve bazı taraftarlarımızın yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar, maç esnasında normal şartlarda maçın tatil edilmesini gerektirecek aşırılıktaki taraftar olayları, Galatasaraylı bazı oyuncuların provokatif eylemleri, Galatasaray taraftarlarının sportmenlik ve centilmenlik dışı yaklaşımları göz ardı edilerek, yaşanan tüm olumsuzlukların tek müsebbibi olarak futbolcumuz Volkan Demirel’in gösterilmesi çabalarını kınıyoruz.
Bu noktada, rakibimiz futbolcularından Melo’ya da özel bir paragraf açmak isteriz. Bugüne kadar rakibe kafa atmak, kazandıkları maçtan sonra rakip takım tribünlerine gayri ahlaki hareketler yapmak, takım arkadaşını hastanelik edene kadar dövmek, kırmızı kart gören rakibine dil çıkararak onu tahrik etmeye çalışmak, sırtı dönük hakeme dil çıkarmak, rakibine parmaklarıyla hakaret içeren hareket yapmak gibi birçok vukuatla anılan ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı’nın elini sıkmama hadsizliğine sessiz kalınan bu futbolcunun, yaşanan son olayların ardından mağdur pozisyonuna alınmasına yönelik gayretlerin de farkındayız. Bu gayretleri nafile bulmakta ve trajikomik bir girişim olarak değerlendirmekteyiz.
Maçtan yalnızca birkaç gün önce “Ezeli ve ebedi rakibinin” Başkanı hakkında çirkin ifadeler kullanan ve böylece ortamın gerilmesine yol açan yönetim anlayışı değişmediği sürece bu olayların sona ermeyeceği maalesef muhakkaktır. Futbolumuzun bugün içinde bulunduğu şiddet ve kaos ortamının gerçek yaratıcıları, tarih önündeki sorumluluklarından, yalnızca bir futbolcuyu kurban ederek kurtulamayacaklardır.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Dergimizin 3‘üncü sayısı çıktı...

Bilindiği üzere Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu yeniden yargılama kararı, yaşanan malum süreçte adeta bir dönüm noktası olmuş, alın teri ve emek sonucu sahada elde edilen başarıların, kağıt üzerine çizilen bir senaryo ile karalanma girişimlerini sekteye uğratmıştır. Bu kararla birlikte, tek beklentimiz olan “savunma hakkımızın tanındığı adil bir yargılanma” talebimiz gerçekleşebilecektir.
Dolayısıyla gelinen nokta, malum sürecin bizler tarafından en başından yapıldığı gibi, meşruiyetinin sorgulandığı bir aşamadır. Bu aşama, kulübümüzün sportif anlamda Avrupa’da temsilinin de önünü açabilecek bir aşamadır.
Bu noktada, Yüce Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yargılama konusundaki başvuruyu, takımımızın Avrupa kupalarına katılması noktasında bir dönüm noktası teşkil edecek İsviçre Federal Mahkemesi’ndeki duruşmadan önce vermesi büyük önem taşımaktadır.
Yüce Mahkeme’nin, Fenerbahçemizin mağduriyetini göz önüne alarak kararın zamanlaması konusunda hassas davranacağına inanıyor, bu konudaki beklentimizi kamuoyuna saygılarımızla duyuruyoruz.

3 Temmuz 2011…
Her Fenerbahçeli’nin, ‘Ucundaki ışığı ne zaman görebileceğiz’ diye; günler, haftalar, aylar boyu kendi kendine sorduğu o karanlık tünelin giriş noktası…
Evet bugün de 3 Temmuz…
Ancak bu 3 Temmuz çok farklı…
Milyonların ‘omuz omuza’ yaptığı, birbirine kenetlenmiş, bağlanmış; kendisine, kulübüne, kulübünün değerlerine, ülkesine sahip çıkmış Fenerbahçe’lilerin, geleceğe çok daha umutla, çok daha iyimser, çok daha güvenle baktığı bir 3 Temmuz bugün…
Yaşanan ve yaşatılmak istenen kapkaranlık günlere inat, futbolda, basketbolda, voleybolda kısacası katıldığı her branşta kupaların, madalyaların keyfinin çıkarıldığı bir 3 Temmuz…
3 Temmuzları hatırlayacaksak eğer, gelin böyle hatırlayalım…
Ve…
Birlik ve beraberliğin, azmin, inancın, kararlılığın önünde hiçbir gücün duramayacağını anlatan, gösteren, yaşatan her bir Fenerbahçe’li 3 Temmuz’u asla unutmamalı, unutturmamalı…
Bunu da atlamayalım…
Evet, bugün dünden çok daha güçlüyüz…
Evet, yarın daha da güçlü olacağız…
Çünkü biz Fenerbahçe’liyiz…
İyi ki Fenerbahçe’liyiz…
Saygılarımızla,
Sarı Lacivert Derneği

Dünyanın en büyük spor kulübü Fenerbahçemiz, bu yıl da mücadele ettiği tüm branşlarda, büyüklüğüne yakışır zaferler elde etmiş, kupalar kaldırmış, madalyalar takmış, finallerde mücadele etmiş ve milyonlarca çubuklu sevdalısını bir kez daha gururlandırmıştır.
Futbolda haftalar önce şampiyon olarak kendisine ait en erken şampiyonluk rekorunu egale eden kulübümüz, basketbolda 5 final oynamış, iki kupa kaldırmış, kadınlar basketbolda son iki yılda Avrupa’nın en büyük şampiyonası Euroleauge’de üst üste iki kez final oynama başarısı göstermiştir. Erkek basketbol takımımızın ligdeki şampiyonluk mücadelesi ise halen devam etmektedir.
Fenerbahçemiz, voleybolda 6 final oynamış, kadın ve erkek voleybol takımlarımız aynı sezon ve günde Avrupa Şampiyonu olma gururunu yaşamışlardır.
Masa tenisinde Kadınlar Türkiye Kupası ve Türkiye şampiyonluğu kupaları müzemize gelmiştir. Takımımız bu dalda ayrıca Erkekler Türkiye Kupası ve kadınlar ETTU CUP’ta final oynama başarısı göstermiştir.
Erkek ve kadın kürek takımlarımız ayrı ayrı Türkiye Şampiyonu olmuş, yine boks takımımız da Türkiye şampiyonluğuna imza atmıştır.
Fenerbahçemizin kupa ve madalyalarla dopdolu tarihine bu yıl da altın harflerle kazınmıştır.
Kendi imkanlarımızla yaptığımız stat ve salonlarda,
vergilerimizi kuruşu kuruşuna ödeyerek,
borsada küçük yatırımcıyı ezmeden kazanılan…
Rakip takım yöneticilerine protokol tribününde yer vermemek,
onları darp etmeye çalışmak gibi holiganca davranışlarla “süslenmeyen”…
Tüm bu başarılardan dolayı Fenerbahçemizle, yönetimimizle, sporcularımızla ve Fenerbahçeli olmakla gurur duyuyoruz.
İYİ Kİ FENERBAHÇELİYİZ!

Dergimizin 2. satısı çıktı...

Fenerbahçe camiasının önde gelen derneklerinden Sarı Lacivert Derneği’nin yayın organı Sarı Lacivert Dergisi’nin ilk sayısı okuyucularıyla buluştu.

Yılda 4 kez yayınlanacak Sarı Lacivert Dergisi, dernek üyeleri başta olmak üzere, Fenerbahçe ve spor camiasının önde gelen kişi, kurum ve kuruluşlarına ücretsiz olarak gönderilecek. Dergide, Sarı Lacivert Derneği’nin faaliyetlerine, üyeleriyle ilgili haberlere, Fenerbahçe Kulübü ile ilgili gelişmelere yer verilecek.

Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu, Sarı Lacivert Dergisi’nin, Derneğin “Fenerbahçe’ye ve Fenerbahçe değerlerine katkıda bulunmak, Fenerbahçe sevgisini yaygınlaştırmak” misyonu çerçevesinde yayın yapacağını belirterek, derginin derneğin hedef ve projelerinin hayata geçirilmesinde önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Komsuoğlu “Dergimiz, üyelerimiz ve Fenerbahçe arasındaki güçlü iletişim ağının da önemli bir parçası olacaktır” dedi.